Rıdvan Dilmen, 80’li yıllarda yıldızı parlayan ve daha sonra Türkiye’nin köklü kulübü olan Fenerbahçe’de efsanelerden biri haline gelen başarılı bir eski futbolcu ve günümüz spor yorumcusudur. Gençliğinde top koştururken hatta kendisine “şeytan” lakabı verilmiştir. Bu lakap ona kurnazlığı, ince fikirleri ile oynadığı futboldan dolayı verilmiştir. Çocukluğunda futbolcu olmanın hayalini kurarken sürekli sokak aralarında top peşinde koşmuştur. Zaman geçtikçe de futbola sımsıkı bağlanmış ve 80’li-90’lı yıllara damgasını vurmuştur. Günümüzde de engin bilgileri ile çeşitli programlarda spor yorumculuğu yaparken köşe yazarlığı da yapmaktadır. Jübilesinin ardından ise bazı kulüplerde teknik direktörlük görevi de almıştı.

Rıdvan Dilmen Kimdir?

Hepimiz Rıdvan Dilmen’i televizyonda izlediğimiz programlardan, gazetelerde çıkan yazılarından ya da top oynadığı dönemki başarısı ile tanıyoruz. Aslında Rıdvan Dilmen kimdir? 1962 yılının Ağustos ayında Aydın şehrimizin Nazilli semtinde dünyaya gözlerini açmıştır. Ailesinin dördüncü çocuğu olan Rıdvan spora ilk olarak atletizm ile başlamıştır. İlk okul döneminde oldukça hızlı koşabiliyordu. Bu nedenle ilk okulda atletizme yöneldi ancak ortaokula geçtiği vakit futbol ile tanıştı. Aslında profesyonel futbolculuk kariyerine dayanan merdivenlere ilk adımını bu zamanda attığını söylesek yanlış olmaz. Hızlı koşuyor olmasının etkisiyle de futbolda oldukça başarılıydı. Mahalle takımlarında yer alıp gazozuna, şekerine karşılık top oynardı. Nasıl sokakta top oynayan çocuk kendini bir futbolcu ile bağdaştırırsa Rıdvan da o zamanlar Fenerbahçeli Cemil Turan olduğunun hayalini kuruyordu. Fenerbahçe sevdası o yaşlarında bile dışa fazlasıyla yansıtılıyordu.

Ortaokula geçtikten sonra Rıdvan sadece mahalle aralarında değil artık Nazilli Sümerspor takımında da top koşturuyordu. Bir zamanlar yine mahalle arasında top oynarken fark edilen Rıdvan, Nazilli Sümerspor’a kabul edildi ve oynadığı ilk sezonda takımı şampiyon oldu. Geçen zamanın ardından Rıdvan pek çok futbol takımının ilgisini çekmeye başlamıştı. Sonraki dönemde kendisini fark eden Muğlaspor Rıdvan’ı takımlarına katmak istediler ancak Sümerspor bu teklife sıcak bakmadı. Arada geçen sohbetlerin ardından Rıdvan 25-30 civarı futbol topuna Muğlaspor’a transfer oldu. Muğlaspor ile de oldukça başarılı sezonlar geçirdi ve takımı ile 2.Lige çıkmayı başardı. 19 yaşında geldiğinde ise Boluspor’a transfer oldu. O zamanlar Boluspor ise 1.Ligde yer alıyordu. Yani bu Rıdvan’ın ilgi çekici özelliklere sahip olduğu anlamına geliyordu.

Boluspor, Rıdvan Dilmen’in kariyerinin en önemli dönemlerinden biridir. Yıldızının en parlak olduğu bu dönemde çok başarılı işler çıkartmıştır. Boluspor ile çıkacağı ilk maç Fenerbahçe maçıydı. Bu maç berabere sonuçlansa da maçın ardından Rıdvan adına onlarca manşet atıldı ve geleceğin yıldızı olarak adlandırıldı. Bir diğer hafta ise Boluspor Galatasaray ile karşılaştı. Bir farkla kaybedilen maçta Boluspor’un tek golünü ise Rıdvan atmıştı. Böyle bir sezon başlangıcının ardından Rıdvan’ın en büyük kazancı Milli Takım oldu. Bu dönemden itibaren Rıdvan sürekli Milli Takımda görev yaptı.

Boluspor macerası yaklaşık 2 yıl devam ettikten sonra Rıdvan Dilmen’in bir sonraki durağı Sariyer oldu. Burada ise 4 yıl gibi bir süre top oynadı. Ve son olarak Fenerbahçe ile yolları kesişti. Bu, Rıdvan Dilmen için çok büyük bir hayaldi. Kariyerinin zirve dönemini de Fenerbahçe’de geçirmiş, jübilesini de Fenerbahçe’de gerçekleştirmiştir.

Ancak her şey Rıdvan’ın dilediği gibi gitmedi. 89-90 sezonu ilerlerken Rıdvan önemli bir sakatlık geçirdi. Bir futbol müsabakası esnasında sağ ayağına aldığı darbe sonucu futbol hayatı bir sarsılma yaşadı. Aldığı darbe sonrası 4 kez ameliyat geçirdi. Doktorlar kendisine 6 ay futbol oynamaması gerektiğini söyledi. Fakat Rıdvan Dilmen dinlemedi ve 3 ay sonra sahalara atladı. Bu da sakatlığının iyileşmesini engelledi. Bir sonraki sezonda da Galatasaray maçında sol omzunu kırmıştı. Ancak doktorların tavsiyelerine rağmen Rıdvan yine sahaya çıktı ve yine aynı omzunu sakatladı. Bu sakatlıklar onun için engel olarak görünmese de futbolculuk ömrünü kısabilecek cinsten sakatlıklardı. 1994 senesinde ise Fenerbahçe’de oynamaya devam ederken futbolu bıraktı. Jübilesi ise 1996 yılında gerçekleştirildi.

Futbolculuk kariyerinin ardından ise teknik direktörlük yapmak istedi. 1996-1997 sezonunda dönemin kulüp başkanı Ali Şen’in isteği üzerine Fenerbahçe’de menajerlik yaptı. 1998-99 yılları arasında ise 2.Lig takımı olan Vanspor’un başına geçti ve burada da büyük bir başarı elde ederek Süper Lig’e taşıdı. Bir sonraki sezon ise tekrardan Fenerbahçe’nin başına geçti. Ancak hayalini kurduğu bu serüven basında sunulan yıpratıcı haberlerden dolayı 5 hafta sürdü. Bir sonraki sezon Altay’ı, ondan sonraki sezon Adanaspor’u ve bir sonraki sene de Karşıyaka’yı yönetti. Fakat saydığımız bu son 3 yıl içerisinde 3 kulüpten de başarı elde edemedi.

İddaa tahminlerinde başarılı mı ?

Rıdvan Dilmen, futbolun içinden geliyor olması nedeniyle olaylara fazlasıyla hakim. Kendince sergilediği yorumları hem gazetelerden hem de programlarından görebiliyoruz. İddia tahminlerine gelince bu konuda gerçekten başarılı biri olduğunu söyleyebiliriz. Analiz yapma yeteneği ve takımları tanıma etkisi onun iddia tahminlerini başarılı kılıyor. İnternet üzerinden de erişilebileceği gibi pek çok ortamda Rıdvan Dilmen yorumlarına ulaşabilmek mümkün. Buralardan kullanıcılar yorumları okuyarak kendilerince fikirler yürütebilir, bahislerine şekil verebilirler. Rıdvan Dilmen eski bir futbolcu ve eski bir teknik direktör olarak iddia tahminleri konusunda fazlasıyla doğru fikirler yürütebilmektedir. Böylece iddia tahminleri konusunda başarılı bir grafik sergilemektedir.